Eski ABD Başkanı Donald Trump, “ABD’yi yanıltmak için komplo kurmak”, “resmi bir süreci engellemek için komplo kurmak”, “resmi bir süreci engellemeye çalışmak” ve “seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurmakla” suçlanıyor.
Washington DC Bölge Mahkemesi’ne sunulan 45 sayfalık iddianamede, Trump’a 2020 başkanlık seçim sonuçlarını kendi lehine değiştirmeye teşebbüs ettiği iddia edilen “6 Ocak Kongre baskını” soruşturması kapsamında 4 yeni suçlama yöneltildi.
Trump’ın “2020 başkanlık seçimlerini kaybetmesine rağmen iktidarda kalmaya kararlı” olduğu belirtilen iddianamede, eski başkanın seçim sonuçları hakkında yalanlar yaydığına dikkat çekildi.
Ağustos’ta hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Bu iddiaların asılsız olduğu ve Trump’ın bunu bildiği vurgulanan iddianamede, eski Başkan hakkında “ABD’yi yanıltmak için komplo kurmak”, “resmi bir süreci engellemeye yönelik komplo kurmak”, “resmi bir süreci engellemeye teşebbüs etmek” ve ” seçmenlerin anayasal haklarından oluşur”. kullanmalarına engel olmak için komplo kurmak” ile suçlandı.
Trump’ın 3 Ağustos’ta hakim karşısına çıkması bekleniyor. Trump aleyhindeki soruşturmalarda özel yetkili bilirkişi olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith, iddianameye ilişkin yaptığı basın açıklamasında, “Herkesi iddianamenin tamamını okumaya davet ediyorum. ” söz konusu.
6 Ocak 2021’de Kongre binasına yönelik saldırıyı “Amerikan demokrasisinin merkezine yönelik benzeri görülmemiş bir saldırı” olarak nitelendiren Smith, iddianamede yer alan sözlerinin, Amerikan yönetiminin temel işlevi olan iktidara engel olmayı amaçladığını söyledi. cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarının toplanması, sayılması ve onaylanması süreci. Saldırıyı körüklediğini söyledi.
Kongre Binası’nı savunan kolluk kuvvetlerinin “kahraman” olduğunu söyleyen Smith, saldırıdan bu yana Adalet Bakanlığı’nın sorumlulardan hesap sorma taahhüdünü sürdürdüğünün altını çizdi.
Smith, hızlı bir yargılama süreci talep edeceklerini belirtirken, diğer yandan sanığın hatası ispatlanana kadar masum sayılması gerektiğini vurguladı.
Trump’ın seçim kampanya ekibinden yapılan açıklamada, iddianamenin “Biden suç ailesi ve onun silah olarak kullandığı Adalet Bakanlığı’nın 2024 başkanlık seçimlerine müdahale girişimlerini sürdürmesine” örnek teşkil ettiği ileri sürüldü.
Trump’a uygulanan muamelenin Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği ve diğer diktatörlük rejimlerini hatırlattığı kaydedilen açıklamada, bunun bir “cadı avı” olduğu belirtildi.
Trump’a yönelik ilk suçlama, “başkanlık seçim sonuçlarının toplandığı, sayıldığı ve onaylandığı devletin işlevini bozmak ve engellemek için aldatmaca kullanarak ABD’yi aldatmak için komplo kurmak” şeklindedir.
İddianamedeki ikinci ve üçüncü suçlamalar, Trump’ın harekete geçtiği ve kongrenin seçim sonuçlarını onaylamak için 6 Ocak 2021’de toplanmasını engellemeye çalıştığı iddiasını içeriyor. Bu bağlamda iddianamede, Trump’ın Kongre’ye yönelik saldırıya giden süreçteki açıklamalarından örnekler yer alıyor.
Son olarak Trump, seçmenlerin anayasal oy kullanma ve oy sayma haklarını kullanmaları sırasında bir veya daha fazla kişiye baskı ve tehdit gibi yöntemler kullanarak komplo kurmakla suçlanıyor.
Trump, sosyal medya platformu TruthSocial’da yerel saatle 16:41’de yaptığı paylaşımda, “Dengesiz Jack Smith’in 2024 başkanlık seçimlerine müdahale etmek için en sevdiğim başkan olan kendime karşı başka bir sahte iddianame sunacağını duydum. “Bir yıl ileri gidemediler mi? Neden bu kadar beklediler? Çünkü onu seçim kampanyamın tam ortasına koymak istediler. Bu, savcılık görevini kötüye kullanmaktır.” sözlerini kullanmıştı.
Ne oldu?
Trump, 18 Temmuz’da yaptığı açıklamada, 2020 seçimlerinin ardından gerçekleşen 6 Ocak 2021 Kongre olaylarıyla ilgili soruşturmanın “hedef aldığını” ve bu nedenle hakkında iddianame açılabileceğini ve tutuklanabileceğini söyledi.
27 Temmuz’da eski ABD lideri, avukatlarının Adalet Bakanlığı yetkilileriyle “verimli bir görüşme” gerçekleştirdiğini ve görüşme sırasında kendisine karşı suç duyurusunda bulunulacağına dair herhangi bir bildirim yapılmadığını belirtti.
ABD’de aşırı sağcı gruplar ve eski ABD Başkanı Donald Trump destekçileri, 3 Kasım 2020 seçimlerinin sonuçlarını teyit etmek için oturumun yapıldığı Kongre binasını 6 Ocak 2021’de bastı.
Baskında 1’i polis olmak üzere 5 kişi hayatını kaybetti. Baskın nedeniyle isyana tahrik suçundan görevden alınma davasıyla yargılanan eski Lider Trump, Şubat 2021’de Senato’da yapılan oylamada beraat etmişti.
Temsilciler Meclisi’ndeki demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazlarına rağmen bir komite kurarak olayı soruşturmaya başladı.
Komite, Trump’ın “isyanı tetiklemek, yardım etmek ve zemin hazırlamak”, “resmi bir süreci engellemeye çalışmak”, “ABD sistemini bozmak için komplo kurmak”, “yanlış beyanlarda bulunarak komplo kurmak” gibi suçları işlemiş olabileceği sonucuna vardı. varmıştı.
Komitede, Trump’ın bu suçlardan yargılanmasını Adalet Bakanlığı’na önermek 9 üyenin oyuyla kabul edildi.
Bugün açıklanan iddianame, Trump aleyhindeki üçüncü ama en önemli iddianame olarak kayıtlara geçti.
9 Haziran’da açıklanan 49 sayfalık bir iddianamede Jack Smith, Trump’ı Beyaz Saray’daki görevinden ayrılırken yanında zımni belgeler almakla ve bununla ilgili federal soruşturmaları engellemekle suçladı.
İddianame üzerine 13 Haziran’da Miami’de hakim karşısına çıkan ve “federal bir soruşturma kapsamında ikinci kez mahkemeye çıkan ilk eski başkan” olarak tarihe geçen Trump, hakkındaki 37 farklı suçlamayı da reddetti. o.
Trump aleyhine, 27 Temmuz’da yardımcısına ve ekibine Mar-a-Lago malikanesinden gizli belgelerin güvenlik kamerası görüntülerini silme talimatı verdiği iddiası da dahil olmak üzere ek suçlamalar getirildi.
Daha önce Trump, 2016 başkanlık seçimleri sırasında bir kadına “kapanma” ücreti ödediği suçlamasıyla 4 Nisan’da New York’ta mahkemeye çıkmıştı.
